Ticaret Bakanı Sayın Mehmet Muş’un Cumhurbaşkanının talimatıyla Samsun’dan aday gösterilmesini tasvip etmesek de bakanın 40 günde Samsun için yaptıklarını görünce “Siz daha önce neden gelmediniz?” diyenlerdeniz.
Bakan Muş’un Samsun’dan aday gösterilmesi ve bu kısa sürede yaptıkları bir gerçeği gün yüzüne çıkardı. Neyi mi? Samsun’un sahipsizliğini. Bakan 40 günde Samsun’a öyle bir dokundu ki, öyle sorunlara çözüm oldu ki, “İstenince oluyor Muş.” diye bir kanaatin ve esprinin yayılmasını sağladı.
Bakan Muş’un seçim sonrası büyük bir ihtimal bakanlığı sonlanmış olacak. Biz bu yazıyı yazarken seçim süreci devam ediyor ama siz okuduğunuzda vekillikler belli olmuş, şayet ikinci tura kalmaz ise Cumhurbaşkanı da seçilmiş olacak.
ASRİAD’ın öncülüğünde, Kılıç Yapı’nın sahibi Mustafa Kılıç’ın ev sahipliğinde Bakan Muş’u, Milletvekili Adayı İrfan Şenocak ve Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı’yı misafir ettik. Zaman kaybı olmasın diye soruları kendi aramızda daha önce belirlemiştik. Belirlediğimiz soruları ASRİAD Samsun Şube Başkanı Furkan Okudan sordu.
Bakan Samsun için yaptıklarını anlattı ve “Kültür balıkçılığı çalışması başlattık, Yakakent’e su ürünleri için OSB kuracağız. Şuan ihracat 102 milyon dolar ama çalışacağız ve yeni tesisleri teşvik edeceğiz. 5 yıl sonunda 1 milyar dolar ihracat hedefliyoruz.” dedi.
Bir gazeteci “Samsun-Ankara hızlı tren hattı ne durumda? Bunun sözünü verir misiniz?” diye sorunca, soruyu önemsiz bulduğunu söyleyerek “İş adamlarının derdi üretmek olmalı. Ben bu salondaki iş insanlarından arsa sormasını beklerdim... !” diye cevap verdi.
Salondaki arkadaşlarımın küçümsenmesi canımı sıktı ve “Sayın Bakan Samsun’a hoş geldiniz, Siz Samsun’a atanınca…” demiştim ki müdahale etti “Ben bürokrat değilim.” diye uyardı. Hitabımızı düzelterek sorumuza devam ettik. O ana kadar Samsun’da 40 günde yaptığı ve yapılması gereken o kadar çok şeyden bahsetti ki, sanırsınız yeni iktidar olmuş hükümet üyesi ya da muhalefet milletvekili adayı gibiydi.
“Sizi başlangıçta istememiştik ama 40 gün gibi kısa bir süre içinde yaptıklarınızı görünce memnun olduk fakat zamanında işini gereği gibi yapmayanlar şu an sizi istemiyordur çünkü sizin yüzünüzden iş yapmadıkları ortaya çıktı. Şimdi biz şehrimize verdiğiniz katkılardan memnunuz. Yıllanmış sorunların çözülebildiğini gösterdiğiniz için size teşekkür ederiz.” dedik.
Dedik ama Ak Partiyi örtülü de olsa eleştirmiş olduk. Bu sefer Bakan sağlık şehri, spor şehri, ihracat artmış falan filan diye savunmaya geçti ve “Hiçbir şey yapmadılar dersek arkadaşlara haksızlık etmiş oluruz.” dedi.
Biz de bu şehrin ihmal edildiğinden bahsedip “Peki ama bu şehir 21 yıldır Ak Parti tarafından yönetiliyor. Bu sorun yumağı bu zamana kadar niye çözülmemiş merak etmediniz mi?” diye sorunca tabii ki belli etmese de biraz bozuldu.
Evet Sayın Bakan Samsun sanayicisi sizin de dediğiniz gibi her şeyin üretimden geçtiğini biliyor. Üretim için iş insanına ihtiyaç var bunu hepimiz biliyoruz. İş insanı Samsun’da var mı? Var ve geçmişte dışarıdan yatırım yapmak için gelmek isteyen iş adamları da olmuştu.
Peki ne oldu?
Sayın Bakan iş insanının üretim yapmak için yatırım yapması gerektiğini, bunun içinde arsa üretilmesi gerektiği herkes biliyor. Peki arsayı kim üretecek?
İşte zurnanın zırt dediği yer burası. Bu şehirde arsa üretmesi gerekenler laf üretti. Sanayicimiz bırakın arsa ürettirmeyi yollarını bile yaptıramıyor. Siz sanayicimizin bu durumundan haberdar mısınız? Maalesef sanayicisinin yönetenlerden ümidini kestiği bir şehir Samsun. Sorarsanız bunları tabii ki söyleriz ama sormazsınız çünkü ucu arkadaşlarınıza dokunur.
Her şeye rağmen Samsun’dan aday oluşunuzu ve Samsun için yaptıklarınızı kıymetli buluyoruz. Umarız tekrar bakan olarak görevlendirilirsiniz. Bakan olmasanız bile umarız bu işlerin takipçisi olmaktan vazgeçmezsiniz.
Bizim derdimiz şehrimiz. Samsun bu zamana kadar kısır çekişmelere kurban gitti. Samsun’a yaptıklarınız ve bizleri şehrimiz adına yeniden ümitlendirdiğiniz için size teşekkür ediyoruz. Samsun’a bundan sonra yapacağınız faydalı işlerde, Samsun için destekçiniz olacağımızı da bilmenizi isteriz.
